top of page
Hiçbir sorun kendi yaratıldığı düzeyde çözülemez.
                                                                                          ” Albert Einstein.

Neden Çember Çalışması.

Kırk yaş sendromu diye bir kavram var bilirsiniz. 40 yaşı devirenler olarak, birçoğumuz artı, eksi kırk civarı takkeyi önümüze koyarak, tüm hayatımızı  sorguladık  yada sorgulamaya devam ediyoruz.  Ama bu sorgulama, öyle durup dururken yapılmıyor. Mutlaka birşey yada birşeyler vesile olur, kafamıza bir balyoz iner, semptomlarını  da doğum, ölüm, ihanet, hastalık, maddi ve manevi kayıplar olarak gösterir. YARADAN  da kulunu biliyor, kafaya  balyozu yemeden öyle kolay kolay  takkeyi  çıkaramıyoruz biz.

Benim de takkemi önüme koymam 2010 yılına rastlar.

 

O yıl; yeni bir yolculuğa çıktım. Kendime doğru bir çok yolculuk. .O gün, bugündür, yolda, takke önümde geziyorum. Günümüz koşullarında da 40 yaş sendromumun artık mecazi bir kavram olduğuna inanıyorum. Zira dünyanın baş döndürücü hızında 40 gün bile  uzun oldu. Oyun’un dışında kalmadan, sistemin dayattığı yaşamlar yerine, kendi arzuladığımız yaşamları sürdürebilmek, yola devam edebilmek için, sık,sık takkeyi önümüze koymamız gerek. 

Çemberlerin ortasına KENDİMİZİ koyduk. 

Haydi Gelin, bazen bir ağaç gölgesinde bazen teknoloji nimetiyle bir araya gelip kendimizle yeniden bağlantı kurmaya, birlikte öğrenmeye, birbirimizden beslenmeye, değişip dönüşmeye, niyet edelim.

Kimler Katılmalı :  Doğanın kucağında bir hafta sonu keyfiyle beraber; farklı insanlar tanıyıp, yeni bakış açıları kazanmak, kariyer ve yaşam sorunlarına ortak akıl sinerjisi ile çözüm aramak isteyen herkes.

bottom of page